Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde İstanbul’da parti olarak aday çıkarmayacakları AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Murat Kurum’u destekleyecekleri mesajını verdi. Destici, “Biz kaybettirmek için aday koymayız. Kazanma ihtimalimiz yerlerde aday koyarız. Onun dışındaki yerlerde Cumhur İttifakı hassasiyetimizi taşıyarak seçimlere hazırlanıyoruz. Dolayısıyla İstanbul’da ismi aday adayı olarak geçen arkadaşlarımız vardı. Bunların hepsi kıymetli adaylardı. Şimdi bu arkadaşlarımızdan hangisi olsaydı biz ona ‘hayırlı olsun’ diyecektik. Murat Kurum da bizim tanıdığımız, bildiğimiz, sevdiğimiz, bakanlığı ve bürokratlığı döneminde güzel faydalı işler yapmış bir kardeşimiz. Onun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasından da memnuniyet duyduk. Biz hayırlı olsun diyoruz” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, bugün TBMM’de Parlamento muhabirleri ile bir araya geldi. Yerel seçimlerde partisinin izleyeceği yol ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Destici, şunları söyledi:
Önümüzde yerel seçimler var. Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerle ilgili değerlendirmesi de genel seçimlerdeki birliğini, gücünü koruyarak seçimlere katılma noktasına çalışma yürütmektedir. AK Parti ve MHP arasındaki görüşmeler uzlaşıyla tamamlanmıştır. Bizimle ve diğer partilerimizle olan görüşmeler de devam etmektedir. Mutlaka ayrı gireceğimiz yerler de olacak, birlikte seçime gireceğimiz yerler olacaktır. Bunlar il de olacaktır ilçe de olacaktır. Genel çerçevede elbette iş birliği içinde seçime girilecektir. Bu iş birliği neticesinde de Cumhur İttifakı tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerden de başarıyla çıkacaktır. Dün İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımız bazı büyükşehir ve il belediye başkan adaylarını açıkladı. Hayırlı olmasını diliyorum. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayımız Sayın Murat Kurum olmak üzere diğer adayları arayarak hayırlı olsun dileklerimi ilettim.
“51 İLİN İL GENEL MECLİSİNDE KENDİ ADAYLARIMIZLA GİRECEĞİZ”
51 ilin il genel meclisinde kendi adaylarımızla gireceğiz. Büyükşehirlerin meclis üyeliklerinde de aynı şekilde mümkün olduğu kadar kendi adaylarımızla gitme çalışması yürütüyoruz ama buralarda da iş birliği olabilir. İddialı olduğumuz her yerde aday çıkarmak için çalışmaları yürütüyor. Gölbaşı’nda mesela çok iddialı bir adayımız var. ya da Nurdağı’nda ya da Eskişehir Günyüzü ilçesinde… HDP’nin kazanma ihtimali olan yerlerde bizim oyumuzla seçim kaybedilecekse biz burada adayımızı çekiyoruz.
“AK PARTİ İLE GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR”
AK Parti heyetiyle görüşmelerimiz devam ediyor. İki üç görüşme yapıldı. Bugün, yarın tekrar bir görüşme yapılacak. Bugün yarın yapılacak görüşmede, bu işin daha da netleşeceğini ete kemiğe bürüneceğini zannediyorum.
“MURAT KURUM’DAN ADAYLIĞINDAN MEMNUNİYET DUYDUK”
Biz kaybettirmek için aday koymayız. Kazanma ihtimalimiz yerlerde aday koyarız. Onun dışındaki yerlerde Cumhur İttifakı hassasiyetimizi taşıyarak seçimlere hazırlanıyoruz. Dolayısıyla İstanbul’da ismi aday adayı olarak geçen arkadaşlarımız vardı. Bunların hepsi kıymetli adaylardı. Cumhur İttifakı’nda adayın AK Parti’den olacağı net, bu tartışılmıyor zaten. Şimdi bu arkadaşlarımızdan hangisi olsaydı biz ona ‘hayırlı olsun’ diyecektik. Murat Kurum da bizim tanıdığımız, bildiğimiz, sevdiğimiz, bakanlığı ve bürokratlığı döneminde güzel faydalı işler yapmış bir kardeşimiz. Onun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasından da memnuniyet duyduk. Biz ‘hayırlı olsun’ diyoruz.
“HAZİNE YARDIMI SEÇİM YARDIMI KALDIRILMALI”
“PKK’nın partisi var, bu partinin yöneticisi milletvekili Meclis başkanvekilliği yapıyor. Önümüzde seçim var siyasi partilere yapılan 7 milyar liralık hazine yardımı var. Bu para yatacak bu paranın 700 milyonluk kısmı PKK’nın partisine gidiyor. Bugün DEM yarın ne olur ismi bilmiyoruz. Birinci 68. Madde çok açık. Hakça değil bu miktar yeteri miktarın da çok üstünde. 700 milyon değil 70 milyon alsa olmuyor mu… Başka ülkelerde böyle bir para verilmiyor. Biz onlardan ekonomik olarak kötüyüz ama biz bu parayı nasıl veriyoruz. Bu parayı alanlar sesini çıkarmıyor. Bunun değişmesi lazım. Bu hazine yardımı seçim yardımı kaldırılmalı. Her parti kendi üyelerinin bağışlarıyla bu süreci götürmeli. Terör örgütünün partisine 700 milyon veriliyor neden daha iyi savunsun terör örgütünü diye. Devlet daha iyi bölücülük yapsın diye veriyor bu parayı cebine para koyuyoruz. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Hiçbir ülkesinde terör örgütünün partisi yaşatılmaz. Bu sadece bizde var. Böyle olduğu halde memnun değiller, siyasi faaliyetlerine izin verilmediğini söylüyorlar. Burada terörle mücadelenin unsurlara karşı da yapılması gerekiyor. Terörün unsurları da DEM Partisi ile de yapılması gerekiyor. Bunlar TİP’çiler mesela Türkiye sevdalısı olduklarını söylüyorlar ama 12 şehidimiz geldi taziye açıklaması yapmadılar. Bunlara sorsanız aşırı sol tam bağımsızlıktan yanayız der ama iş icraate gelirse PKK’nın partisi ne yapıyorsa aynısını yapıyorlar.
“AYM’NİN ASLİ GÖREVİ YASALARIN ANAYASA UYGUNLUĞUNU DENETLEMEK”
Anayasa Mahkemesinin bu konuda karar ve ısrarını anlamakta zorluk çekiyoruz. İki sebebi var biri ceza kesinleşmiş. Cezanın kesinleştiği bir yerde AYM’nin hak ihlali kararı vermesi… AYM üst bir mahkeme ama Yargıtay da üst bir mahkeme. AYM’nin burada Yargıtay’ın alanına müdahale ettiğini düşünüyoruz. Hukuki olarak böyle değerlendiriyoruz. Siyasi olarak da 18 yıl ceza almış birisini niye AYM kurtarmaya çalışır. Anayasa Mahkemesi’nde HDP kapatma davası hala sonuçlanmadı. AYM’nin asli görevi yasaların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek.