Uzmanlar işsizlik oranının 11 yılın en düşük seviyesine gerilemesini olumlu karşılarken, bu gerilemede büyüme rakamlarındaki olumlu tablo ile tedarik, üretim ve lojistik gereksiniminin artmasıyla ortaya çıkan eleman ihtiyacının rolü olduğunu vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de işsizlik oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,5 puan azalışla Kasım 2012’den bu yana en düşük seviye olan yüzde 8,5’e düştü.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, istihdamda artış, işsiz sayısında ise azalış gerçekleştiğini belirterek,”Geçen yıl aynı dönemde yüzde 10,2 olan işsizlik oranı Ekim 2023 itibarıyla yüzde 8,5 seviyesine gerilemiştir. İstihdam oranı ise geçen yıl aynı dönemde yüzde 47,9 iken Ekim 2023 itibariyle yüzde 48,2’ye yükselmiştir.” dedi.
Şener, işsiz sayısında azalışın özellikle 15-24 yaş grubundaki gençlerde görüldüğüne dikkati çekerek, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının yüzde 8,5 ile 2013 yılı ocak ayından itibaren en düşük seviyesinde gerçekleştiğini kaydetti.
Ekim ayı işsiz sayısındaki azalışın, İŞKUR’un kayıtlı işsizlik göstergelerinde de benzer şekilde gözlendiğini aktaran Şener, “Ekim ayı istihdam tahminlerinde, beklentiler üzerinde gelen 3. çeyrek büyüme verileri ve güven endeksleri ile uyumlu olarak artış gerçekleşmiştir. Ayrıca depremden etkilenen bölgelerde yeniden inşa faaliyetlerinin başlaması, bu faaliyetlere girdi oluşturacak diğer sektörlerdeki faaliyetlerin de artacağına işaret etmektedir.” diye konuştu.
Şener, EYT düzenlemesi ile işgücüne dahil olmayan nüfustaki artışın devam ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Pandemi sonrasında yüzde 11,1 seviyelerinde olan işsizlik oranı iki yıl aradan sonra yüzde 8,5 seviyesine düşmüştür. Son iki yılda ekonomide normalleşme büyük oranda sağlanmış görünmektedir. Potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı 2023 Ekim’de bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 21,3 olmuştur. Mevsim etkisinden arındırılmış atıl iş gücü oranının azalması ise ekonomi ile ilgili beklentilerin daha pozitif tarafta yoğunlaştığının işaretidir.”
“İşsizlik oranındaki gerileme sürpriz değil”
Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da işsizlik oranındaki gerilemenin sürpriz olmadığını belirtti.
Türkiye’de büyüme oranı yüzde 4,5’lerin üstüne çıkmaya başlayınca işsizlik oranında düşüş beklendiğini vurgulayan Aslanoğlu, 3. çeyrekteki yüzde 5,9’luk büyüme rakamının işsizlikteki düşüşü açıkladığını ifade etti.
Aslanoğlu, öncü göstergelerin büyümenin son çeyrekte de yüzde 5 veya 6 seviyelerini işaret ettiğini aktardı.
İş gücünde katılımın yüzde 52-53 seviyelerinde olmaya devam ettiğini bildiren Aslanoğlu, birçok sektörde eleman bulma yönünde anekdotal bilgilerin de olduğunu dile getirdi.
Aslanoğlu, iş gücüne katılımın çok fazla yükselmediğini ancak eleman arayışı devam ettiği için eleman bulmaktaki zorluğun daha cazip teklifler ortaya çıkarması nedeniyle istihdam ve işsizlik oranındaki olumlu tabloya bir katkının da buradan geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Aslanoğlu, bunun yanında atıl iş gücü denilen aktif olarak iş aramayan ancak “iş bulursam çalışırım” diyenler de katıldığında aslında işsizlik oranının yüzde 20’lerin üzerinde seyretmeye devam ettiğini kaydetti.
İşsizlik oranındaki ve genç işsizlikteki düşüşün olumlu bir gelişme olduğunu belirten Aslanoğlu, atıl iş gücünün yüzde 20’lerin üzerinde olmasının halen gidilecek çok yol olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Gelecek yılın enflasyonla mücadelede önemli bir eşik olacağını vurgulayan Aslanoğlu, muhtemelen ekonominin yavaşlayabileceğini söyledi.
Aslanoğlu, böylece iç talebin düşebileceğini bu yüzden işsizlik rakamlarında bundan sonraki süreçte bir artış olabileceğini belirterek, bu çerçevede işsizlik sigorta fonunun güçlü bir şekilde devrede olması ya da işsizlikle ilgili yapısal önlemlerin güçlendirilmesinin önemli olabileceğini kaydetti.
“Yeşil enerjiye daha fazla yatırım yapılması da iş gücüne katkıda bulunabilir”
Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol ise Türkiye’deki işsizliğin gerilemesinde avro bölgesindeki ekonomik daralma, Çin’in büyümesindeki yavaşlamayla tedarik, üretim, lojistik ihtiyacının artmasının etkili olduğunu belirtti.
Özellikle perakende sektörünün, kimya sektörünün ve her şeyden önemlisi sanayinin eleman ihtiyacının artmasıyla iş gücü talebinde güçlü bir büyüme olduğunu kaydeden Demirkol, dolayısıyla istihdam oranlarının da arttığını vurguladı.
Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin yeşil enerjiye daha fazla yatırım yapmasının da iş gücüne katkıda bulunabileceğini dile getiren Demirkol, Eximbank kredileriyle katma değer yaratan ihracata dayalı sektörlere daha fazla destek verilmesiyle Türkiye’deki istihdamın gelecek yıl içerisinde daha da artacağı öngörüsünde bulundu.
Demirkol, böylece işsizlik sorununun yüksek enflasyona rağmen özellikle katma değerli büyümeyle gerilemeye devam edebileceğini söyledi.